Acı ve gözyaşı! Aileler kâbus oteli olan Grand Kartal Otel’in önünde bir araya geldi – Güncel haberler

0



Bolu’da kayak merkezi Kartalkaya’daki yangın faciasında yakınlarını kaybedenler 78 kişinin can verdiği Grand Kartal Otel önündeki anma töreninde gözyaşlarına boğuldu.

DHA’nın haberine göre yangında ölenlerin fotoğraflarını otelin önüne koyarak karanfiller bırakanlar gözyaşı döktü. Yangında ölen ve yarın doğum günü olan Nehir Sarıtaş (15) için de otelin önünde doğum günü pastası hazırlandı.

Kayak merkezi Kartalkaya’da 21 Ocak’ta Grand Kartal Otel’de gece saatlerinde çıkan yangında 78 kişi yaşamını yitirdi. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 41 şüpheli gözaltına alındı, 28’i tutuklandı.

Yangında yakınlarını kaybedenler, seslerini duyurmak için sosyal medyada bir araya geldi. Grup bugün, üzerlerinde ‘Başka canımız yok’ yazılı tişörtlerle felaketin yaşandığı otelin önünde toplandı.

Yangında yakınlarını yitirenler, birbirlerine sarılarak gözyaşı döktü. Kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıyan grup, otelin önüne karanfiller bıraktı. Yangında ölen ve yarın doğum günü olan Nehir Sarıtaş için de otelin önünde doğum günü pastası hazırlandı.

“ASLA İÇİMİZ SOĞUMAYACAK”

Yangında annesi Ömür Kotan’ı kaybeden Zeynep Kotan, 21 Ocak tarihinin yüreklerinde derin yara olarak kalacak bir tarih olduğunu belirterek, “Ancak başkalarının sorumsuzluğu sonucu insan eliyle gerçekleşen bu olayda 36’sı çocuk olmak üzere 78 canımızın hala yasını tutmaya başlayamadık. Ne zamanki güvenli yaşam güvenli gelecek hakkı mücadelesini kazanacağız, işte o gün yasımızı tutmaya başlayacağız. Asla içimiz soğumayacak. Bu acının tarifi yok. Renklerimizi soldurdular, tıpkı arkamızda gördüğünüz bu otel gibi karanlıkta yaşıyoruz. Ama yine de en acısı o gece kaybettiklerimiz, aslında hayatta kalabilir hala yanımızda olabilirdi. Bunu düşünmeden geçirdiğimiz bir günümüz bile yok. Onlar, ihmalin değil, göz göre göre işlenmiş bir cinayetin kurbanı oldular” dedi.

“İHMAL DEĞİL, KASITTI”

Felakette çocukları Nehir Sarıtaş, Doruk Karataş ve eşi Yılmaz Karataş’ı kaybeden Duygu Can Sarıtaş ise yangının bir cinayet olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Siz hiç mucize eseri hayatta kalan birinin yaşadığından utandığını gördünüz mü? Çok sevdiğiniz birini teşhis etmek için beklerken bu değil diye utanarak sevinmeyi yaşadınız mı? Koklamaya doyamadığınız çiçeğinizden size kalan son hatıranın bir is kokusu olduğunu ve onunla yasamak zorunda kalmanın ne kadar acı olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Yangın başladığında sevdiklerimiz en savunmasız hallerindeydi. Kimisi uykusunda yakalandı ve hiç uyanmadı. Kimisi kaçmaya çalıştı ama yollarının kapalı olduğunu gördü. Duman her yeri sararken nefes almak için bir pencere aradılar, yangın merdivenine ulaşmaya çalıştılar ama bulamadılar. Bu bir ihmal değil, kasıttı. Eğer onlar insansa, ben insan değilim. Onlar anne ise ben anne değilim. Onlar evlatsa, ben evlat değilim. Bu bir felaket değil, bu bir katliamdı.”

“ADALET SADECE MAHKEME SALONLARINDA DEĞİL VİCDANLARDA DA YER BULUR”

Eşi Ceren ve kızı Lalin yangında ölen Rıfat Doğan ise “Bizlere büyük acıyı yaşatanlar mutlaka yargı önünde hesap vereceklerdir. Buna canıgönülden inanmak istiyoruz. Unutmayalım ki adalet sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da yer bulur. Sessizlik, bazen en ağır suç ortaklığıdır. Biz susmadık, susmuyoruz çünkü kaybettiklerimizin ardından boynumuzu büküp oturmak değil, onların adını yaşatmak, sesini duyurmak, hayallerini tamamlamak istiyoruz. Artık sadece kendi evlatlarımız, eşlerimiz, ailelerimiz için değil bu topraklarda yaşayan her çocuk, her anne, her baba için buradayız. Çünkü biliyoruz ki bu acının hesabı sorulmazsa, bir gün başka bir aile daha aynı karanlığa uyanacak” diye konuştu.

Konuşmaların ardından yangında ölenler için balonların gökyüzüne bırakılmasıyla anma programı sona erdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir